Üreme Sistemi Yan Etkileri

21.03.2024

KANSER TEDAVİSİNDE ÜREME SİSTEMİ YAN ETKİLERİ

Kanser tedavisi özellikle kemoterapi, radyoterapi ve bazı hedefe yönelik tedaviler, üreme sistemini etkileyerek çeşitli yan etkilere neden olabilir. Erkeklerde bu tedaviler testislerde sperm üretimini bozabilir bu da geçici ya da kalıcı infertiliteye (kısırlık) yol açabilir. Erkeklerde libido kaybı, erektil disfonksiyon ve hormonal dengesizlikler de görülebilir. Kadınlarda ise kemoterapi ve radyoterapi over (yumurtalık) fonksiyonlarını etkileyebilir bu da menstrüasyon (adet) düzensizlikleri, erken menopoz ve infertiliteye sebep olabilir. Kadınlarda ayrıca cinsel istekte azalma, vajinal kuruluk ve ilişki sırasında ağrı gibi sorunlar da ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler hastaların duygusal ve psikolojik durumunu da etkileyebilir ve yaşam kalitelerinde önemli değişikliklere neden olabilir. Kanser tedavisi sırasında ve sonrasında üreme sağlığı konusunda bilgilendirme, danışmanlık ve destek bu yan etkilerin yönetilmesinde kritik öneme sahiptir. Tedavi öncesi ve sırasında fertilite koruma seçeneklerinin değerlendirilmesi, hastaların gelecekteki üreme planları için önemlidir.

Kanser tedavisinde üreme sistemi yan etkilere yol açan ilaçlar şunlardır:

Alkilleyici Ajanlar (Siklofosfamid, İfostamid): Erkek ve kadınlarda infertiliteye (kısırlık) yol açabilir.

Platin Bazlı İlaçlar (Sisplatin, Karboplatin): Over ve testis fonksiyonlarını etkileyebilir.

Antimetabolitler (Metotreksat): Üreme sistemi üzerinde zararlı etkileri olabilir.

Hormonal Terapiler (Tamoksifen, Aromataz İnhibitörleri): Hormon dengesini bozarak üreme sistemi üzerinde etkiler yaratabilir.

Gonadotropin Salınım Hormonu (GnRH) Analogları: Üreme fonksiyonlarını geçici olarak baskılayabilir.

Bu ilaçların kullanımı sırasında üreme sağlığına dikkat edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir.

YAN ETKİ TİPLERİ

Kanser tedavisi sürecinde özellikle kemoterapi, radyoterapi ve bazı hedefe yönelik tedavilerin üreme sistemine etkileri önemli olabilir. Bu yan etkiler hem erkeklerde hem de kadınlarda farklı şekillerde görülebilir:

Erkeklerde Görülen Yan Etkiler

İnfertilite: Kemoterapi ve radyoterapi sperm üretimini geçici veya kalıcı olarak etkileyebilir. Testislerin doğrudan radyasyona maruz kalması, sperm üretiminde azalmaya neden olabilir.

Libido Kaybı ve Cinsel İşlev Bozuklukları: Tedaviler hormonal dengesizliklere ve cinsel istekte azalmaya yol açabilir. Erektil disfonksiyon kemoterapi veya radyoterapi sonucu ortaya çıkabilir.

Hormonal Değişiklikler: Testosteron seviyelerinde azalma görülebilir, bu da enerji düzeyleri ve genel sağlık üzerinde etkiler yaratır.

Kadınlarda Görülen Yan Etkiler

Menstrüasyon Düzensizlikleri ve Erken Menopoz: Kemoterapi overlere (yumurtalık) zarar verebilir, bu da menstrüasyon düzensizliklerine veya erken menopoza neden olabilir. Radyoterapi özellikle pelvik bölgeye uygulandığında over fonksiyonlarını etkileyebilir.

İnfertilite (Kısırlık): Over fonksiyonlarının bozulması, yumurtlama problemlerine ve infertiliteye yol açabilir. Radyoterapi ve bazı kemoterapi ilaçları kalıcı yumurtalık hasarına neden olabilir.

Cinsel Sağlık Sorunları: Vajinal kuruluk, ilişki sırasında ağrı ve cinsel istekte azalma gibi sorunlar gelişebilir. Hormonal değişiklikler cinsel sağlık üzerinde etkili olabilir.

Resim 1. Kanser tedavi sürecinde erkeklerde ve kadınlarda üreme sistemi etkilenebilir ve kısırlık görülebilir.

ÖNLEMLER VE TEDAVİ

Kanser tedavi sürecinde özellikle kemoterapi, radyoterapi ve bazı cerrahi müdahaleler gibi tedavilerin üreme sistemine zarar verme potansiyeli yüksek olduğundan, kısırlıktan korunmak için dikkatli ve önceden planlama yapılması gerekmektedir. Bu süreçte alınabilecek önlemler hastanın cinsiyeti, yaşı, kanser türü, tedavi planı ve kişisel tercihlerine göre değişiklik gösterir.

ERKEK HASTALAR İÇİN ÖNLEMLER

Sperm Donasyonu ve Saklama: Tedavi öncesinde sperm örneklerinin toplanması ve dondurularak saklanması işlemidir. Bu yöntem yetişkinler ve ergenlik çağındaki erkekler için uygundur.

Testiküler Sperm Ekstraksiyonu: Sperm üretimi azalmış veya yok olmuş hastalarda, doğrudan testisten sperm elde etme yöntemidir.

Testiküler Doku Donasyonu: Özellikle prepubertal erkek çocuklar için testis dokusunun alınıp dondurularak saklanması.

Testis Koruyucu Tedaviler: Radyoterapi sırasında testisleri koruyacak koruyucu kalkanlar kullanılması işlemidir. Kemoterapi sırasında testis yan etkisini az olan ilaçların kullanılması bir diğer yöntemdir.

KADIN HASTALAR İÇİN ÖNLEMLER

Embriyo Donasyonu ve Saklama:Yumurta hücrelerinin toplanıp sperm ile döllenerek embriyoların dondurulması ve saklanması.

Oosit (Yumurta) Donasyonu ve Saklama:Yumurta hücrelerinin toplanıp dondurularak saklanması. Bu yöntem eşi olmayan veya embriyo donasyonunu tercih etmeyen kadınlar için uygundur.

Ovaryan Doku Kriyoprezervasyonu: Over (Yumurtalık) dokusunun bir kısmının alınıp dondurularak saklanması işlemidir. İleride yeniden vücuda yerleştirilebilir ve hormon üretimi ile gebelik şansını koruyabilir.

Gonad Koruyucu Tedaviler: Radyoterapi sırasında overlerin korunması için koruyucu kalkanlar veya cerrahi müdahale ile overlerin radyasyon alanının dışına taşınması (ooforopeksi) işlemidir..

Hormonal Koruyucu Tedaviler: Kemoterapi sırasında over fonksiyonlarını korumak için bazı hormonal tedaviler (örneğin GnRH analogları) kullanılabilir.

Resim 2. Çocuk planı yapan kanser hastalarının kanser tedavisi başlamadan önce onkoloji doktorları ile süreci planlamaları gerekir.

GENEL ÖNERİLER VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Fertilite Uzmanı ile Danışma: Tedavi öncesinde fertilite uzmanları ile görüşülmesi ve üreme seçeneklerinin değerlendirilmesi gereklidir.

Hormonal Tedaviler: Hormonal dengesizlikleri düzeltmek için hormon replasman tedavileri yapılabilir. Cinsel işlev bozuklukları için tedaviler faydalı olabilir.

Eğitim ve Bilinçlendirme: Kısırlık riskleri ve korunma yöntemleri hakkında detaylı bilgi alınması faydalı olacaktır.

Psikolojik Destek: Kısırlık riski ve tedavi sürecinin yol açabileceği duygusal stres için psikolojik destek alınması faydalı olabilir.

Erken ve Kapsamlı Planlama: Tedavi başlamadan önce üreme sağlığına ilişkin kararların alınması gereklidir. Uzun vadeli üreme planlarının göz önünde bulundurulmalıdır.

Multidisipliner Yaklaşım: Onkolog, endokrinolog, ürolog, jinekolog ve fertilite uzmanları gibi çeşitli hekimler ile işbirliği içinde bütüncül bir hasta bakımı sağlanması gereklidir.

Kanser tedavisinin üreme sağlığı üzerindeki etkileri her hasta için farklıdır ve bu nedenle bireysel değerlendirme ve planlama gerektirir. Kısırlık riskini azaltmak için alınabilecek önlemler, hastanın durumuna ve tedavi planına özgü olmalıdır. Bu süreçte erken ve kapsamlı bir planlama, hastaların gelecekteki üreme seçeneklerini korumalarına yardımcı olabilir.