Bağışıklık Sistemi Yan Etkileri

21.03.2024

KANSER TEDAVİLERİNİN BAĞIŞIKLIK SISTEMİ YAN ETKİLERİ

Kanser tedavileri; özellikle kemoterapi, radyoterapi ve bazı hedefe yönelik kanser ilaçları, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu durum kanser tedavilerinin kanser hücrelerinin yanı sıra hızlı büyüyen normal hücreleri hedef alması sebebi ile oluşur. Bağışıklık sistemi vücudu bakteri, virüs, mantar ve parazitler gibi mikroorganizmalara karşı korur. Kanser tedavileri ise bu koruyucu mekanizmayı zayıflatabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir.

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürürken aynı zamanda beyaz kan hücrelerini de etkileyebilir. Beyaz kan hücreleri, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasında önemli bir rol oynar. Kemoterapinin neden olduğu beyaz kan hücrelerindeki azalma (nötropeni olarak bilinir), hastanın enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olabilir.

Radyoterapi de bağışıklık sistemini etkileyebilir. Bu tedavi, kanser hücrelerini öldürürken sağlıklı hücrelere de zarar verebilir ve vücudun enfeksiyonlara karşı direncini azaltabilir.

Kanser tedavilerinin bağışıklık sistemini nasıl etkilediğini ve alınması gereken önlemleri anlamak, tedavi sürecinin güvenli bir şekilde yönetilmesi için önemlidir. Kanser tedavisi sırasında ve sonrasında enfeksiyon riskini azaltmak için, hastaların doktorları ve sağlık ekipleriyle yakın iletişim içinde olmaları ve herhangi bir sağlık sorunu veya endişe durumunda derhal tıbbi yardım almaları önerilir.

Kanser tedavisinde bağışıklık sistemini zayıflatabilecek ilaçlar arasında şunlar bulunur:

Kemoterapi İlaçları: Özellikle siklofosfamid, doksorubisin ve metotreksat gibi ilaçlar.

Kortikosteroidler: Özellikle uzun süreli yüksek dozda kullanıldığında bağışıklık sistemini baskılayabilir.

İmmünoterapi İlaçları: Bazı durumlarda PD-1 veya CTLA-4 inhibitörleri gibi immünoterapi ilaçları bağışıklık sistemi üzerinde baskılayıcı etkilere sahip olabilir.

Bu ilaçlar kanser hücrelerini hedef alırken, bağışıklık sistemi hücrelerini de etkileyebilir, bu da enfeksiyon riskini artırabilir. Tedavi sürecinde hasta yakından takip edilmeli ve gerekirse destekleyici tedaviler uygulanmalıdır.

Resim 1. Kanser tedavi sürecinde bağışıklık sisteminin zayıflaması sebebi ile enfeksiyonlardan korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Tedavi sürecinde gerekirse bağışıklık kuvvetlendirici iğneler yapılabilir.

YAN ETKİLER NELERDİR ?

Kanser tedavisinde bağışıklık sistemi üzerinde ortaya çıkan yan etkileri madde madde sıralayacak olursak:

Nötropeni (Beyaz Kan Hücrelerinde Azalma): Kemoterapi ve bazı immünoterapiler, beyaz kan hücrelerinin sayısını azaltabilir, bu da enfeksiyon riskinin artmasına neden olur​​​​.

Enfeksiyon Riski: Beyaz kan hücrelerinin azalması, bakteriyel, viral ve fungal enfeksiyon riskini artırır​​​​.

İmmün Yanıtın Zayıflaması: Bazı kanser tedavileri, vücudun kanser hücrelerine ve diğer patojenlere karşı immün yanıtını zayıflatabilir​​​​.

Cilt Reaksiyonları: İmmünoterapi, ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir, örneğin kaşıntılı döküntüler, kabarcıklar veya daha ciddi cilt problemleri​​.

Karaciğer ve Gastrointestinal Sistem Etkileri: İmmünoterapi, karaciğer enzim seviyelerini artırabilir ve ciddi gastrointestinal sorunlara (örneğin, kolit) yol açabilir​​.

Akciğer ve Solunum Sistemi Problemleri: Nadiren, immünoterapi akciğerlerde iltihaplanmaya (pnomonit) neden olabilir​​.

Tiroid ve Endokrin Sistem Sorunları: İmmünoterapi, hormon üreten bezlerde, özellikle tiroid bezinde sorunlara neden olabilir​​.

Beyin ve Sinir Sistemi Etkileri: İmmünoterapi nadiren beyin ve sinir sistemini etkileyebilir, en yaygın olarak ensefalit ve nöropati gibi durumları içerir​​.

Kalp ve Kardiyovasküler Sistem Etkileri: İmmünoterapi kalp ve kardiyovasküler sistem üzerinde etkiler yapabilir, örneğin düzensiz kalp atışı (aritmi) ve iltihaplanma durumları​​na yol açabilir.

Eklem İltihaplanması: İmmünoterapi eklemlerde iltihaplanmaya (artrit) neden olabilir​​.

Bu yan etkilerin her biri kanser tedavisi sürecinde hastalar için önemli zorluklar oluşturabilir. Bu nedenle tedavi süresince ve sonrasında doktorlarla sürekli iletişim halinde olmak ve herhangi bir yan etki belirtisi fark edildiğinde hemen tıbbi yardım almak önemlidir.

Resim 2. Kanser tedavi sürecinde el yıkama enfeksiyonlardan korunmak için son derece önemlidir ve kalabalık ortamlarda maske takılması gerekebilir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR NELERDİR ?

Kanser tedavisi sırasında bağışıklık sistemini korumak ve olası yan etkileri en aza indirmek için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:

Düzenli Tıbbi Takip ve İzleme: Kanser tedavisi süresince ve sonrasında düzenli kan testleri ve diğer tıbbi kontroller, bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri izlemek için önemlidir. Bu sayede olası sorunları erken saptanır.

Hijyen Kurallarına Dikkat Edilmesi:Ellerinizi sık sık yıkayarak ve temiz tutarak enfeksiyon riskini azaltabilirsiniz. Açık yaraları temiz ve kuru tutmak ve enfeksiyon belirtileri için dikkatli olmak önemlidir.

Sağlıklı Beslenme: Denge ve çeşitlilik içeren sağlıklı bir diyet, bağışıklık sisteminizi desteklemeye yardımcı olur.

Yeterli Uyku ve Dinlenme:Yeterli uyku vücudun kendini onarması ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için çok önemlidir.

Fiziksel Aktivite: Düzenli hafif egzersizler bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık durumunu iyileştirir.

Stres Yönetimi: Meditasyon, yoga, derin nefes alma teknikleri gibi stres yönetimi yöntemleri, bağışıklık sistemine olumlu etkiler yapabilir.

Enfeksiyonlardan Kaçınma: Kalabalık yerlerden ve hasta kişilerden uzak durmak, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olur.

Aşılamalar: Mevcut aşılarınızın güncel olmasını sağlayın ve doktorunuzun önerdiği ek aşıları yaptırın.

Sağlık Takviyeleri ve Bitkisel Ürünler: Herhangi bir takviye veya bitkisel ürün kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın, çünkü bazıları kanser tedavileriyle etkileşime girebilir.

Doktor Tavsiyelerine Uyma:Kanser tedavisinin türüne ve şiddetine bağlı olarak, doktorunuz bağışıklık sistemini destekleyici ilaçlar veya tedbirler önerebilir.

Bu önlemler genel sağlık durumunuza ve aldığınız kanser tedavisinin türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Her zaman doktorunuzun tavsiyelerine uymak ve herhangi bir sağlık sorunu veya endişe durumunda derhal tıbbi yardım almak önemlidir.