Küba Aşısı ve Kanser
21.03.2024
KÜBA AŞISI VE KANSER
Kanser aşısı nedir?
Kanser aşıları modern tıbbın umut verici alanlarından biri olarak kabul edilmekte ve kanserle mücadelede yeni bir çığır açma potansiyeline sahiptir. Bu aşılar, özellikle kanseri önleme ve tedavi etme gibi iki temel işleve sahiptir. Önleyici kanser aşıları; kansere yol açabilecek virüsleri hedef alarak, rahim ağzı kanseri gibi bazı kanser türlerine karşı koruma sağlamayı amaçlar. Bu kapsamda en bilinen örnekler, insan papillomavirüsüne (HPV) karşı geliştirilen aşılar ve Hepatit B virüsüne karşı olan aşılardır. Diğer yandan, terapötik kanser aşıları, zaten kanser teşhisi konmuş hastalar için geliştirilmektedir ve bu aşılar, hastanın bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı aktive ederek, hastalığın tedavisine yardımcı olmayı hedefler. Bu alandaki araştırmalar, özellikle kişiselleştirilmiş tıp ve immünoterapi konusunda önemli ilerlemeler sağlamaktadır. Kanser aşıları gelecekte kanser tedavisinin seyrini değiştirebilecek potansiyele sahip olup, sürekli gelişen teknolojiler ve araştırmalarla birlikte bu alandaki yenilikler yakından takip edilmektedir.
Genellikle kanser aşıları iki ana kategoride incelenebilir:
Önleyici (Profilaktik) Kanser Aşıları: Bu tür aşılar, kansere yol açabilen virüsleri hedef alır. Örneğin, insan papillomavirüsü (HPV) aşısı, HPV'nin neden olduğu rahim ağzı kanseri gibi kanser türlerine karşı koruma sağlamayı amaçlar. Hepatit B aşısı da, Hepatit B virüsünün neden olduğu karaciğer kanserine karşı korunma sağlar.
Terapötik (Tedavi Edici) Kanser Aşıları: Bu tür aşılar zaten kanser teşhisi konmuş hastaların tedavisinde kullanılır. Bu aşılar, hastanın bağışıklık sistemini kanser hücrelerini tanımaya ve yok etmeye yönlendirmeyi amaçlar. Özellikle bazı tümör tiplerinde, hastanın kendi bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine daha etkili bir şekilde saldırması için kişiselleştirilmiş aşılar geliştirilmektedir.
Kanser aşıları kanser tedavisindeki en yenilikçi yaklaşımlardan biridir ve bağışıklık terapisinin bir parçası olarak görülmektedir. Bununla birlikte, bu alandaki araştırmalar hâlâ devam etmekte ve birçok kanser aşısı henüz klinik deney aşamalarındandır.
Resim 1. Aşılar günümüzde bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde çok önemli bir koruyucu sağlık uygulamasıdır.
HANGİ KANSERLERDE KANSER AŞILARI KULLANILMAKTADIR ?
Kanser aşıları özellikle terapötik (tedavi edici) alanda, bazı kanser türlerinde umut verici sonuçlar göstermiştir. Ancak, bu alan hâlâ aktif araştırma konusu olduğundan, çoğu kanser aşısı klinik deney aşamalarında bulunmaktadır. İşte bazı örnekler:
Melanom: Melanom için geliştirilen terapötik kanser aşıları, özellikle deri kanseri hücrelerine karşı bağışıklık sistemini aktive etmeyi hedefler. Bazı klinik deneyler, melanoma karşı bu tür aşıların etkili olabileceğini göstermiştir.
Prostat Kanseri: Sipuleucel-T metastatik, hormona dirençli prostat kanserinin tedavisinde kullanılan FDA onaylı bir terapötik kanser aşısıdır. Bu aşı hastanın kendi bağışıklık hücrelerini kullanarak kanserle savaşmaları için eğitir.
Beyin Tümörleri: Bazı glioblastoma multiforme (GBM) hastalarında, kişiselleştirilmiş terapötik kanser aşılarının potansiyel yararları üzerine klinik deneyler yapılmaktadır. Bu aşılar hastanın kendi tümör hücrelerinden elde edilen antijenleri kullanır.
Hematolojik Kanserler: Lösemi ve lenfoma gibi kan kanserleri için de terapötik aşılar geliştirilmektedir. Bu aşılar genellikle hastanın kendi tümör hücrelerinden veya spesifik tümör antijenlerinden elde edilen materyalleri kullanır.
Akciğer Kanseri: Akciğer kanseri için terapötik aşılar özellikle küçük hücreli dışı akciğer kanseri üzerine yapılan çalışmalarda umut verici sonuçlar göstermiştir.
Kanser aşılarının etkinliği, kanser türüne, hastanın genel sağlık durumuna, kanserin evresine ve diğer birçok faktöre bağlıdır. Bu nedenle, herhangi bir kanser tedavisi hakkında karar verirken, bir onkoloji uzmanı ile detaylı bir şekilde konuşmak ve kişisel sağlık durumunu göz önünde bulundurmak önemlidir.
Resim 2. Kanser aşıları günümüzde önleyici ve tedavi edici olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
KÜBA AŞISI
Küba'da geliştirilen kanser aşıları, özellikle akciğer kanseri tedavisinde kullanılan Racotumomab ve Cimavax EGF olarak bilinen iki ana aşıyı içerir. Bu aşılar kanser hücrelerinin özelliklerini hedef alarak bağışıklık sisteminin bu hücrelere karşı daha etkili bir şekilde mücadele etmesini amaçlar.
Racotumomab kanser hücrelerinde bulunan ve normal dokularda olmayan bir protein olan NeuGcGM3 gangliositine karşı bağışıklık yanıtını tetikler. Klinik çalışmalar, bu aşıların akciğer kanseri hastalarında ortalama yaşam süresini birkaç ay uzatabileceğini göstermiştir. Racotumomab aşısı yapılan hastalarda ortalama yaşam süresi yaklaşık 2 ay, Cimavax aşısı yapılan hastalarda ise ortalama 3 ay uzamıştır. Bununla birlikte bu aşıların uzun vadeli yaşam süresine etkisi üzerine yapılan çalışmalar da bulunmaktadır.
Küba'da geliştirilen CIMAvax-EGF aşısı, ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri (NSCLC) tedavisinde kullanılan bir terapötik kanser aşısıdır. Bu aşı, insan rekombinant epidermal büyüme faktörü (EGF) ile bir taşıyıcı proteinin kimyasal bir konjugatından oluşur ve Montanide ISA51 adjuvanı içerir. Aşının amacı, EGF ile EGF-EGFR (epidermal büyüme faktör reseptörü) etkileşimini bloke eden antikorlar üreterek EGF'nin serumdaki konsantrasyonunu düşürmektir.
Resim 3. Kanser aşıları ile günümüzde kanser tedavisinde olumlu sonuçlar elde edilsede kanseri tam olarak iyileştirebilen bir aşı mevcut değildir.
Faz III klinik denemeler, CIMAvax-EGF'nin ileri evre NSCLC hastalarında genellikle iyi tolere edildiğini ve tedaviyi tamamlayan hastalarda ortalama hayatta kalma süresini önemli ölçüde artırdığını göstermiştir. Bu çalışmalarda aşının en sık görülen yan etkileri enjeksiyon yerinde ağrı, ateş, kusma ve baş ağrısı gibi hafif reaksiyonlardır. Aşı anti-EGF antikorlarını indükleyerek serum EGF konsantrasyonunu azaltmıştır. Özellikle en az dört aşı dozu alan hastalarda, aşı kolunda ortalama hayatta kalma süresi kontrol koluna göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, başlangıçta yüksek EGF konsantrasyonuna sahip olan hastalar için ortalama hayatta kalma süresi daha da yüksek olmuştur.
Bu bulgular CIMAvax-EGF'nin ileri evre NSCLC hastalarında güvenli ve etkili bir tedavi seçeneği olduğunu göstermektedir. Ancak, bu aşının etkinliği ve kullanımı konusunda daha fazla araştırma ve veriye ihtiyaç duyulmaktadır. Aşının etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek için yapılan klinik denemelerin sonuçları, aşının bu kanser türünün tedavisindeki potansiyel rolünü daha iyi anlamamızı sağlamaktadır
Kanser aşıları genellikle standart kanser tedavileriyle (kemoterapi, radyoterapi, cerrahi) birlikte kullanılarak, tedavi etkinliğini artırmayı ve hastanın bağışıklık yanıtını güçlendirmeyi hedefler. Ancak bu alandaki çoğu tedavi hâlâ araştırma ve geliştirme aşamasındadır ve geniş çaplı klinik kullanım için daha fazla veri ve onay gerekmektedir.
Kanser aşılarının "iyileştirme" yeteneği konusunda dikkatli olmak önemlidir. Kanser çok çeşitli ve karmaşık bir hastalıktır, ve şu anda mevcut olan terapötik kanser aşıları her kanser türünde veya her hastada etkili olmayabilir. Ayrıca, bu aşılar genellikle diğer kanser tedavi yöntemleriyle (kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler) birlikte kullanılır.
Kaynaklar:
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0093775418300435?via%3Dihub
https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1586/14760584.2015.1079488
https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fimmu.2017.00269/full
https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/14712598.2018.1492539