Pankreas Kanseri

21.03.2024

PANKREAS KANSERİ TANI VE TEDAVİSİ

Pankreas kanseri, pankreas adı verilen bir organda gelişen kötü huylu hücrelerin oluşturduğu bir kanser türüdür. Pankreas mide ile ince bağırsağın arasında yer alır ve sindirim enzimleri ve insülin gibi önemli hormonların üretimini kontrol eder. Pankreas kanseri erken evrelerde genellikle belirti vermez ve bu nedenle teşhis edilmesi zor olabilir. Ancak ilerleyen aşamalarda karın ağrısı, kilo kaybı, sarılık ve sindirim sorunları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Pankreas kanseri, erken teşhis edilmediğinde genellikle agresif bir seyir izler ve tedavisi zorlaşır. Bu nedenle risk faktörlerine dikkat etmek ve düzenli sağlık kontrolleri yapmak, erken teşhisin önemini vurgular. Risk faktörleri arasında sigara içme, aile öyküsü, obezite ve kronik pankreatit gibi durumlar bulunabilir. Pankreas kanseri tedavi edilmediğinde çok kötü gidişatlı olabilir, bu yüzden erken teşhis ve uygun tedavi büyük bir öneme sahiptir.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Pankreas kanserinin gelişiminde birçok faktör etkili olabilir, ancak kesin nedenleri tam olarak belirlemek zor olabilir. Pankreas kanserine yol açabilen veya riskini artırabilen bazı ana faktörler şunlar olabilir:

Yaş: Pankreas kanseri genellikle orta yaşlı veya yaşlı bireylerde daha yaygın olarak görülür. Risk yaşla birlikte artar.

Sigara İçme: Sigara içmek pankreas kanseri riskini önemli ölçüde artırır. Sigara içmekten kaçınmak bu riski azaltabilir.

Aile Öyküsü: Pankreas kanseri aile geçmişi, hastalığın riskini artırabilir. Özellikle birinci derece akrabalarda (ebeveynler, kardeşler, çocuklar) pankreas kanseri öyküsü varsa, kişinin riski artabilir.

Genetik Faktörler: Bazı genetik sendromlar ve mutasyonlar, pankreas kanseri riskini artırabilir. Özellikle BRCA2, PALB2 ve ATM gibi belirli genlerdeki mutasyonlarla ilişkilendirilmiştir.

Kronik Pankreatit: Kronik pankreatit, pankreasın uzun süreli iltihaplanmasıyla ilişkilendirilir ve pankreas kanseri riskini artırabilir.

Diyabet: Diyabet hastaları, pankreas kanseri riskinin arttığı bilinmektedir. Ancak bu ilişkinin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır.

Obezite: Obezite, pankreas kanseri riskini artırabilir. Vücut kitle indeksinin yüksek olması bu riski artırabilir.

Yüksek Kırmızı Et Tüketimi: Bazı araştırmalar, yüksek miktarlarda kırmızı et ve işlenmiş et tüketiminin pankreas kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir.

Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi pankreas kanseri riskini artırabilir.

Cinsiyet: Erkeklerin kadınlara göre pankreas kanseri geliştirme olasılığı biraz daha yüksektir.

Bu risk faktörleri bireyler arasında farklılık gösterebilir ve herkesin pankreas kanseri riski farklıdır. Ancak bu risk faktörlerini bilerek sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak ve düzenli sağlık kontrollerine gitmek, pankreas kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

NASIL OLUŞUR?

Pankreas kanseri gelişim mekanizmaları oldukça karmaşık ve henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Pankreas kanserinin genellikle pankreas hücrelerinde genetik mutasyonlar sonucu başladığı bilinmektedir. Özellikle K-RAS genindeki mutasyonlar pankreas kanserinin gelişiminde önemli bir rol oynar. Bu mutasyonlar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine ve çoğalmasına yol açar. Ayrıca, pankreas kanseri gelişiminde pankreasın iltihaplanması (kronik pankreatit), yüksek yağlı ve işlenmiş gıda tüketimi, alkol tüketimi ve obezite gibi risk faktörleri de etkili olabilir. Pankreas kanseri mekanizmalarının tam anlamıyla anlaşılması, daha etkili teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olacaktır.

Resim 1. Pankreas kanserinde dışkı renginde açılma, idrar renginde kararma, bulantı ve kusma gibi çok sayıda şikayet görülebilmektedir.

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Pankreas kanseri, başlangıçta genellikle belirti vermez veya belirtileri hafif olabilir. Ancak hastalık ilerledikçe, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

Karın Ağrısı: Pankreas kanseri sıklıkla üst karın veya sırt bölgesinde sürekli veya şiddetli ağrılara yol açabilir.

İştah Kaybı ve Kiloda Azalma: Hastalar genellikle iştah kaybı yaşarlar ve kilo kaybedebilirler.

Bulantı ve Kusma: Sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olan bu kanser türü, bulantı ve kusma gibi sindirim sorunlarına yol açabilir.

Sarılık (Cilt ve Gözlerin Sararması): Pankreas kanseri safra yolunu tıkayarak sarılığa yol açabilir. Bu durum cilt ve gözlerin sararması, koyu idrar rengi ve dışkının açık renk almasına neden olabilir.

İshal veya Kabızlık: Sindirim sistemi işlevlerini bozabileceğinden, hastalar ishal veya kabızlık gibi bağırsak problemleri yaşayabilirler.

Şeker Hastalığı (Diyabet): Pankreas kanseri, insülin üreten hücrelere zarar verebilir ve bu da şeker hastalığının (diyabet) gelişmesine neden olabilir.

Yorgunluk ve Zayıflık: Pankreas kanseri, vücudu zayıflatabilir ve hastalar genellikle halsizlik hissi yaşarlar.

Bu belirtiler her zaman pankreas kanseri anlamına gelmez, çünkü benzer belirtiler başka sağlık sorunlarına da işaret edebilir. Ancak bu belirtileri yaşıyorsanız, özellikle risk faktörlerine sahipseniz (örneğin, aile öyküsü veya sigara içme gibi), bir hekim tarafından değerlendirilmeniz önemlidir. Erken teşhis pankreas kanseri tedavisinin etkinliğini artırabilir.

TANISI NASIL KONULUR?

Pankreas kanseri tanısı, genellikle bir dizi tıbbi test ve görüntüleme yöntemi kullanılarak konulur. İlk adım hastanın tıbbi geçmişi ve fiziksel muayenesini içerir. Daha sonra kan testleri yapılır ve pankreas kanseri belirteçleri (örneğin, CA 19-9) ölçülür. Ancak tanı genellikle görüntüleme çalışmalarıyla kesinleştirilir. Bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), endoskopik ultrasonografi (EUS) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi yöntemler kullanılarak pankreasın görüntülenmesi sağlanır. Tanı kesinliği artırmak için bazen biyopsi yapılabilir, bu da pankreas dokusundan örnekler alınarak kanserin türü ve evresi belirlenir. Pankreas kanseri tanısının erken aşamada konulması, tedavi seçeneklerinin daha etkili olmasını sağlayabilir, bu nedenle herhangi bir şüpheli belirti veya risk faktörüne sahip kişilerin düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmeleri önemlidir.

Resim 2. Pankreas kanserinde tümör evresine göre tedavi planı yapılmaktadır.

PATOLOJİK TİPLERİ NELERDİR?

Pankreas kanseri farklı hücre tiplerinden kaynaklanabilen birkaç patolojik tipe sahip olabilir. Pankreas kanserinin temel patolojik tipleri şunlardır:

Duktal Adenokarsinom: Pankreas kanserinin en yaygın tipi duktal adenokarsinomdur. Bu kanser türü pankreasın salgı bezlerindeki hücrelerden kaynaklanır ve pankreatik duktus adı verilen kanalları tıkayarak tümöral büyümeye yol açar. Duktal adenokarsinom, pankreas başı veya vücut-kuyruk bölgesinde ortaya çıkabilir.

Kistik Papiller Tümör: Kistik papiller tümörler, daha iyi huylu bir seyir gösterebilir ve daha düşük bir malignite riski taşıyabilirler. Bu tümörler içi sıvı dolu kistik yapılar içerebilir.

İnsülinoma: İnsülinoma, pankreasın insülin üreten beta hücrelerinden kaynaklanır. Bu tümörler nadirdir ve genellikle insülin hormonunun aşırı üretimine neden olur, bu da hipoglisemi (düşük kan şeker seviyeleri) belirtilerine yol açar.

Glukagonoma: Glukagonoma pankreasın alfa hücrelerinden kaynaklanır ve glukagon hormonunun aşırı üretimine neden olur. Bu tümörler yüksek kan şeker seviyeleri, deri döküntüleri ve kilo kaybı gibi semptomlara yol açabilir.

Somatostatinoma: Somatostatinoma, somatostatin hormonunun aşırı üretimine neden olan nadir bir pankreas tümörüdür. Semptomları arasında diyare, karın ağrısı ve kilo kaybı bulunabilir.

Her bir patolojik tip, farklı semptomlara, prognoza ve tedavi seçeneklerine sahip olabilir. Pankreas kanseri tanısı ve tedavi yaklaşımı, tümörün patolojik tipi ve evresine göre belirlenir. Pankreas kanseri tedavisinde dikkate alınması gereken önemli reseptörler ve hedefler bulunmaktadır. Bu moleküler işaretler kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını kontrol eder. Bunlar arasında EGFR (Epidermal Growth Factor Receptor) ve HER2 (Human Epidermal Growth Factor Receptor 2), kanser hücrelerini hedefleyen ilaçlar için önemli reseptörlerdir. Ayrıca, VEGFR (Vascular Endothelial Growth Factor Receptor), tümörün kan damarlarına etki ederek büyümesini destekler ve VEGFR inhibitörleri ile tedavi edilebilir. İmmünoterapi için PD-1 ve PD-L1 ekspresyonu gerekirken KRAS gen mutasyonları ve BRCA1/BRCA2 mutasyonları da tedavi seçeneklerini belirleme açısından kritik rol oynar. Pankreas kanseri tedavisi, hastaların moleküler profillerine göre kişiselleştirilir ve genetik testlerle en uygun tedavi planı belirlenir.

TÜMÖR EVRELEMESİ NASIL YAPILIR ?

Pankreas kanserinin evrelemesi, tümörün büyüklüğü, yayılma durumu ve yayıldığı diğer organlara göre sınıflandırılmasını içerir. Pankreas kanseri evrelemesi, hastalığın tedavi seçeneklerini belirleme ve prognoz tahmini açısından önemlidir. Amerikan Kanser Cemiyeti (ACS) ve Uluslararası Kanser Cemiyeti (UICC) tarafından kabul edilen en yaygın kullanılan evreleme sistemi, TNM (Tümor, Nod, Metastaz) sistemidir ve aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:

T ( Tümör):

TX: Tümörün boyutu veya yayılımı değerlendirilemiyor.

T0: Tümör yok.

T1: Tümör < 2 cm

T2: Tümör 2-4 cm

T3: Tümör > 4 cm

T4: Tümör komşu büyük damarları sarmış veya diğer organlara yayılmıştır.

N (Lenf Nodları):

NX: Lenf nodları değerlendirilemiyor.

N0: Lenf nodlarına kanser yayılmamış.

N1: Kanser 1-3 lenf nodlarına yayılmış.

N2: Kanser 4 ten fazla lenf nodlarına yayılmış.

M (Uzak Yayılım):

MX: Uzak metastazlar değerlendirilemiyor.

M0: Uzak metastaz yok.

M1: Kanser uzak organlara veya dokulara yayılmış.

Pankreas kanseri evrelemesi, bu TNM kriterlerine dayalı olarak yapılır. Ayrıca evreleme, hastalığın evresini tanımlayan bir sayısal evre sınıflandırması (örneğin, evre I, evre II, evre III, evre IV) ile de sunulabilir. Pankreas kanseri tanısı konduğunda ve evrelemesi yapıldığında, tedavi seçenekleri ve prognoz hakkında daha iyi bir anlayış elde edilir. Bu nedenle pankreas kanseri hastalarının onkologlarıyla işbirliği yaparak evrelemeyi tamamlamaları önemlidir.

EVRELERE GÖRE TEDAVİ NASIL YAPILIR?

Pankreas kanseri tedavisi hastalığın evresine, tümörün boyutuna, yerine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.

Evre I ve II Pankreas Kanseri: Bu evrelerde tümör genellikle pankreasın sınırlı bir bölgesinde sınırlıdır. Tedavi genellikle cerrahi müdahale ile başlar. Pankreasın bir kısmı veya tamamı çıkarılabilir (Whipple ameliyatı veya pankreatektomi). Cerrahi sonrası kemoterapi veya radyoterapi tedavisi de düşünülebilir.

Evre III Pankreas Kanseri: Tümör, pankreasın sınırlarını aşmış ve komşu organlara veya büyük kan damarlarına yayılmıştır. Tedavi, cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu olabilir. Bu aşamada tümörün küçültülmesi ve ameliyatın daha sonra mümkün olması için uygulanabilir.

Evre IV Pankreas Kanseri: Bu evrede tümör vücudun diğer bölgelerine veya organlarına metastaz yapmıştır (örneğin, karaciğer, akciğer veya peritoneum). Cerrahi müdahale, bu evrede nadiren kullanılır. Genellikle sistemik kemoterapi veya hedefe yönelik ilaçlar kullanılır. Semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için destekleyici bakım da önemlidir.

Metastatik (Uzak Yayılan) Pankreas Kanseri: Tümör vücudun farklı bölgelerine yayılmıştır. Tedavi amacı semptomların kontrolü, yaşam kalitesinin artırılması ve yaşam süresinin uzatılmasıdır. Kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve immün tedavi seçenekleri kullanılabilir.

Pankreas kanseri tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve hastanın durumuna göre özelleştirilir. Tedavi planı, bir onkolog, cerrah, radyasyon onkologu ve diğer uzmanlar tarafından belirlenir. Pankreas kanseri teşhisi konulduğunda ve evreleme yapıldığında, hastanın tedavi seçenekleri ve beklentileri hakkında ayrıntılı bir tartışma yapılmalıdır.

Resim 3. Pankreas kanseri tedavisinde erken evrede cerrahi sonraki evrelerde kemoterapi ve radyoterapi öncelikli olarak kullanılmaktadır.

SİSTEMİK İLAÇ TEDAVİLERİ NELERDİR?

Pankreas kanseri tedavisinde kullanılan çeşitli ilaç ve tedavi yöntemleri bulunmaktadır. İşte bu tedavilerin bazıları:

Kemoterapiler:

Gemsitabin: Pankreas kanserinin standart kemoterapilerinden biri olarak kullanılır.

FOLFİRİNOX: Folinik asit, 5-fluorourasil, irinotekan ve oksaliplatin kombinasyonu olarak kullanılan bir kemoterapi rejimi.

Nab-paklitaksel: Paklitaksel ile albüminle bağlanmış bir kemoterapi ilacıdır.

Kapesitabin: Kemoterapi ilacı olan kapecitabin pankreas kanseri tedavisinde kullanılabilir.

Akıllı İlaç Tedavileri:

Dabrafenib+ Trametinib: BRAF-MEK mutasyonlarını hedef alan bir akıllı ilaçtır ve BRAF V600E mutasyonu olan pankreas kanseri vakalarında kullanılabilir.

Olaparib: BRCA mutant hastalarda kullanılan bir akıllı ilaçtır ve kan damarlarının büyümesini engellemek amacıyla kullanılabilir.

İmmünoterapiler:

Pankreas kanseri tedavisinde immünoterapilerin kullanımı araştırma aşamasındadır ve bu alandaki çalışmalar devam etmektedir. Pembrolizumab ve nivolumab gibi immünoterapi ilaçları, pankreas kanseri tedavisinde potansiyel olarak değerlendirilmektedir, ancak daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Tedavi seçenekleri hastanın evresine, tümörün moleküler özelliklerine ve genel sağlık durumuna göre değişebilir. Bu nedenle pankreas kanseri tedavisi, bir onkolog veya uzman tıp ekibi tarafından hastanın bireysel durumuna göre belirlenmelidir.

İYİLEŞME SONRASI TAKIP NASIL YAPILMALIDIR?

Pankreas kanseri tedavisi sonrası izleme ve takip, hastanın sağlığını yakından takip etmek ve olası nüksleri erken teşhis etmek için önemlidir. İyileşme süreci sonrası takip genellikle şunları içerebilir: düzenli doktor muayeneleri, kan testleri, görüntüleme çalışmaları (örneğin, bilgisayarlı tomografi veya MR), tümör belirteçlerinin ölçümü ve semptomların değerlendirilmesi. Takip sırasında hastanın genel sağlık durumu ve yaşam kalitesi göz önünde bulundurulur. Pankreas kanseri teşhisi almış hastaların, tedavi sonrası sürekli sağlık takibi için bir onkolog veya diğer hekimler ile yakın işbirliği yapmaları önemlidir. Bu sayede olası nükslerin erken teşhisi ve tedaviye daha erken başlama şansı artar, bu da hastanın sağkalım şansını artırabilir.