Mesane Kanseri

21.03.2024

MESANE KANSERİ TANI VE TEDAVİSİ

Mesane kanseri mesane yüzeyini oluşturan hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle karakterize bir kanser türüdür. Mesane pelvik bölgede yer alan ve idrarı depolayan esnek bir organdır. Mesane kanseri özellikle erken evrede teşhis edildiğinde tedavi edilebilir ve yaygın olarak üç ana türe ayrılır: Ürotelyal karsinom (en yaygın tür), skuamöz hücreli karsinom ve adenokarsinom. Ürotelyal karsinom, mesanenin iç yüzeyini kaplayan ürotelyal hücrelerden kaynaklanır. Mesane kanserinin en belirgin belirtisi idrarda kan olmasıdır ve bu durum genellikle ağrısızdır. Diğer belirtiler arasında sık idrara çıkma ve idrar yaparken yanma hissi bulunabilir. Risk faktörleri arasında sigara içmek, belirli kimyasallara maruz kalmak, kronik mesane enfeksiyonları ve mesane taşları yer alır. Erken evrede mesane kanserinin tedavisi genellikle cerrahi ile olmakla birlikte, ileri evrelerde kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi tedaviler gerekebilir. Bu kanser türünün önemi, yüksek nüks oranları ve potansiyel olarak invaziv doğası nedeniyle düzenli takip ve tedavinin önemli olmasıdır. Erken teşhis, etkin tedavi ve sürekli izleme, hastanın sağlık sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Mesane kanseri gelişiminde çok sayıda risk faktörü bulunmaktadır. Bu faktörler, hastalığın oluşma olasılığını artırabilir:

Sigara İçmek: Sigara içmek mesane kanseri gelişme riskini önemli ölçüde artırır. Sigara içenlerde, içmeyenlere göre mesane kanserine yakalanma riski çok daha yüksektir.

Kimyasal Maruziyet: Özellikle endüstriyel kimyasallar ve belirli boyalarla çalışan kişilerde mesane kanseri riski artabilir.

Kronik Mesane Enfeksiyonları ve İltihabı: Uzun süreli mesane enfeksiyonları veya kronik iltihabi durumlar (örneğin, interstisyel sistit) mesane kanseri riskini artırabilir.

Mesane Taşları: Mesane taşlarına sahip olan kişilerde mesane kanseri gelişme riski artabilir.

Ailede Mesane Kanseri Öyküsü: Ailede mesane kanseri öyküsü olan kişilerde risk artabilir.

Yaş: Yaş ilerledikçe mesane kanseri riski artar; çoğu vakada, hastalar 55 yaşın üzerindedir.

Cinsiyet: Erkekler, kadınlara göre mesane kanserine yakalanma riski daha yüksektir.

Önceki Kanser Tedavisi: Özellikle pelvik bölgeye yönelik radyasyon tedavisi veya bazı kemoterapi ilaçları (örneğin, siklofosfamid) mesane kanseri riskini artırabilir.

Kronik İdrar Yolu Engelleri ve Kateter Kullanımı: Uzun süreli idrar yolu engelleri veya kalıcı kateter kullanımı mesane kanseri riskini artırabilir.

Bu risk faktörlerinin her biri tek başına mesane kanserine neden olmaz, ancak bir veya birden fazlasına sahip olmak, bir kişinin genel riskini artırabilir. Sigarayı bırakmak sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve düzenli tıbbi kontroller, riski azaltmaya yardımcı olabilir

Resim 1. Mesane kanseri gelişiminde yaş, sigara ve kimyasal maruziyeti gibi çok sayıda faktör rol oynar.

NASIL OLUŞUR?

Mesane kanseri gelişim mekanizmaları, genellikle karmaşık bir etkileşim ağı içinde gerçekleşir. Ana etkenler arasında sigara içme, kimyasal maruziyet (özellikle aromatik aminler gibi maddelere), genetik yatkınlık, kronik irritasyon (mesane iltihapları, enfeksiyonlar) ve belirli ilaçlar veya tedavilerin etkileri yer alır. Bu faktörlerin birleşimi, mesane iç yüzeyini tahriş edebilir, DNA hasarına yol açabilir ve kanser hücrelerinin oluşumuna katkıda bulunabilir. Ancak mesane kanseri gelişim mekanizmalarının tam olarak anlaşılması halen araştırma konusu olup, erken teşhis ve risk faktörlerini yönetmek önemlidir.

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Mesane kanserinin belirtileri çeşitli olabilir ve hastalığın erken teşhisi için farkındalık önemlidir.

Mesane kanserinin yaygın bulguları:

Hematüri (Kanlı İdrar): En yaygın belirti idrarda kanın görülmesidir. Bu genellikle ağrısız olur ve idrarın rengini pembemsi, kırmızı veya koyu kahverengi yapabilir.

Sık İdrara Çıkma: Anormal bir şekilde sık idrara çıkma ihtiyacı olabilir.

İdrar Yaparken Ağrı veya Yanma Hissi: İdrar yaparken ağrı veya yanma gibi rahatsızlık hissi oluşabilir.

İdrar Yapma Zorluğu: İdrar yaparken zorlanma veya tam boşaltamama hissi olabilir.

Sık İdrar Yolu Enfeksiyonları: Tekrarlayan veya tedaviye dirençli idrar yolu enfeksiyonları görülebilir.

Pelvik Ağrı: Alt karın bölgesinde sürekli veya aralıklı ağrı görülebilir.

İdrar Akışında Değişiklikler: İdrar akışının zayıflaması veya kesik kesik olması görülebilir.

Bu belirtiler her zaman mesane kanserini göstermez ve başka sağlık sorunlarına da işaret edebilir. Ancak bu tür belirtiler yaşayan kişilerin tıbbi değerlendirme için bir doktora başvurmaları önemlidir. Erken teşhis mesane kanseri tedavisinde çok önemli bir rol oynar. Düzenli sağlık kontrolleri ve risk faktörlerinin farkındalığı önemlidir

TANISI NASIL KONULUR?

Mesane kanseri tanısı genellikle belirtiler, fizik muayene, görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleri kullanılarak konulur. İlk aşamada, hastanın şikayetleri ve tıbbi geçmişi değerlendirilir. Mesane kanseri belirtileri arasında idrar renginde değişiklikler, idrar yaparken ağrı veya yanma, sık idrara çıkma ve kanlı idrar bulunur. Fizik muayene sırasında doktor, karın ve pelvis bölgesini inceler. Görüntüleme yöntemleri arasında bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve sistoskopi yer alır. BT ve MRG, tümörlerin boyutunu ve yayılımını belirlemeye yardımcı olurken, sistoskopi ise mesane iç yüzeyini gözlemlemek için kullanılır. Tanı kesinleştirilirse biyopsi yapılır ve laboratuvar incelemesi sonucunda kanser hücrelerinin varlığı onaylanır. Mesane kanseri tanısı hastanın tedavi seçenekleri ve prognozu belirlemek için hayati bir adımdır.

PATOLOJİK TİPLERİ NELERDİR?

Mesane kanseri patolojik tipleri şunlar olabilir:

Ürotelyal Karsinoma (Transitional Hücreli Karsinom): En yaygın mesane kanseri türüdür ve mesane iç yüzeyini kaplayan hücrelerden kaynaklanır. Bu tür kanserler genellikle yüzeyel veya invaziv olarak sınıflandırılır.

Skuamöz Hücreli Karsinoma: Bu tip kanser mesane duvarının dış tabakasındaki skuamöz hücrelerden kaynaklanır. Daha agresif bir türdür ve genellikle ileri evrelerde teşhis edilir.

Adenokarsinoma: Bu kanser türü mesane iç yüzeyini kaplamayan bez hücrelerinden kaynaklanır. Adenokarsinoma genellikle daha nadir bir türdür ve diğer türlerden farklı tedavi yaklaşımları gerektirebilir.

Mikst Tip: Bazı mesane kanserleri birden fazla hücre türünden kaynaklanır ve "mikst tip" olarak adlandırılır. Örneğin, ürotelyal karsinoma ile adenokarsinomanın bir araya gelmesi gibi.

Bu patolojik tipler, mesane kanserlerinin farklı özelliklerini ve tedavi yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Mesane kanserinde tedavi planını belirlemek ve hastanın yanıtını öngörmek için önemli olan reseptörler şunlardır: PD-L1 (Programlanmış Ölüm Ligandı 1) ve PD-1 (Programlanmış Ölüm 1) reseptörleri, immün tedaviye yanıtı değerlendirmek için önemlidir ve hastanın bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı tepkisini etkiler. Ayrıca FGFR (Fibroblast Büyüme Faktörü Reseptörü) reseptörlerinin aktivitesi bazı mesane kanseri türlerinde rol oynar ve bu reseptörleri hedefleyen ilaçlar tümör büyümesini kontrol etmeye yönelik tedavi seçenekleri sunar. Bu reseptörlerin analizi, hastaların kişiselleştirilmiş tedavi planlarına ulaşmasına ve en uygun tedaviyi almasına yardımcı olur.

Resim 2. Mesane kanserinde idrarda kan, sık idrara çıkma ve ağrılı idrar yapma gibi farklı şikayetler olabilir.

TÜMÖR EVRELEMESİ NASIL YAPILIR ?

Mesane kanserinin evrelemesi, hastalığın yayılımını ve ciddiyetini belirlemek amacıyla kullanılır ve genellikle aşağıdaki yöntemlerle yapılır:

Fizik Muayene: Doktor, hastanın belirtilerini değerlendirecek ve karın ve pelvik bölgeyi muayene edecektir.

Görüntüleme Testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemleri, tümörün boyutunu, yayılımını ve varlığını değerlendirmeye yardımcı olur.

Sistoskopi: Bu invaziv bir işlem olup mesane iç yüzeyini doğrudan incelemek için kullanılır. Bir esnek tüp (sistoskop) mesanenin içine yerleştirilir ve doktor tümörleri gözlemleyebilir ve biyopsi yapabilir.

Biyopsi: Tümörün doğrulanması ve tipinin belirlenmesi için biyopsi yapılır. Bu kanser hücrelerinin örneklerinin alınması işlemidir.

Lenf nodu biyopsisi: Kanser yayılmasını değerlendirmek için yakındaki lenf nodlarına da biyopsi yapılabilir.

Kullanılan bilgiler, mesane kanserinin evresini belirlemek için kullanılır. Amerikan Kanser Cemiyeti (American Cancer Society) tarafından yayınlanan bir sınıflandırma kullanılarak, mesane kanseri evreleri genellikle şu şekilde belirlenir:

Evre 0: Kanser sadece mesane iç yüzeyinde sınırlıdır.

Evre I: Kanser sadece mesane iç yüzeyinde sınırlıdır.

Evre II: Kanser mesane kasına ulaşmıştır.

Evre III: Kanser mesane çevresindeki dokulara veya lenf nodlarına yayılmıştır.

Evre IV: Kanser uzak organlara (örneğin, akciğerlere veya karaciğere) yayılmıştır.

Bu evreleme sistemi, hastalığın yayılımını ve tedavi seçeneklerini belirlemede önemlidir. Tedavi hastanın mesane kanserinin evresine ve sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir.

EVRELERE GÖRE TEDAVİ NASIL YAPILIR?

Mesane kanseri tedavisi, hastalığın evresine ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Aşağıda mesane kanseri evrelerine göre tedavi yaklaşımları hakkında genel bir bakış sunulmuştur:

Evre 0 (Ta veya Tis): Bu evrede kanser sadece mesane iç yüzeyinde sınırlıdır. Tedavi genellikle yerel olarak kanseri çıkarmayı amaçlar. Bu ameliyatla birlikte, bazen elektrokoter veya lazerle tümörün yakılması (reseksiyon) veya intravezikal tedaviler olarak adlandırılan ilaçların mesane içine verilmesi kullanılır.

Evre I: Kanser yine de mesane iç yüzeyinde sınırlıdır, ancak daha derinlere nüfuz etmiş olabilir. Tedavi, mesanenin bir kısmının veya tamamının çıkarılmasını içeren cerrahi olan radikal sistektomiyi içerebilir. Bu prosedür sıklıkla lenf nodlarının da çıkarılmasını içerir. Alternatif olarak, bazı durumlarda sadece etkilenen bölgenin radyoterapisi veya mesane içine ilaç verilmesi düşünülebilir.

Evre II ve Evre III: Bu evrelerde kanser mesane kas duvarına veya çevresindeki dokulara yayılmıştır. Tedavi seçenekleri arasında radikal sistektomi, pelvik lenf nodlarına yönelik cerrahi ve radyoterapi yer alabilir. Kemoterapi de operasyon öncesi veya sonrası kullanılabilir. Bazı durumlarda radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu (kemoradyoterapi) tercih edilebilir.

Evre IV: Bu evrede kanser mesaneden uzak organlara (örneğin, akciğerler, karaciğer) veya lenf nodlarına yayılmıştır. Tedavi genellikle sistematik kemoterapiyi içerir ve ameliyat genellikle bu evrede kullanılmaz. Yerel semptomları kontrol etmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak için radyoterapi veya hedefe yönelik ilaç tedavileri de düşünülebilir.

Her hastanın durumu farklıdır ve tedavi seçenekleri hastanın genel sağlık durumu, yaş, tümörün biyolojisi ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Mesane kanseri tedavisinin en iyi yaklaşımını belirlemek için bir multidisipliner yaklaşım benimsenir ve hastalar genellikle bir onkolog, ürolog ve diğer uzmanlar tarafından değerlendirilir.

Resim 3. Mesane kanserinde tedavi planlanması için öncelikle evreleme yapılır. Evrelemede mesane yüzeyine yayılım, lenf bezine yayılım ve uzak organ yayılımı gibi faktörler değerlendirilir.

TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLAR NELERDİR?

Mesane kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapiler, akıllı ilaç tedavileri ve immünoterapiler şunlar olabilir:

Kemoterapiler:, Gemsitabin, Sisplatin ve Gemsitabin kombinasyonu kullanılabilir.

Akıllı İlaç Tedavileri: Bazı mesane kanseri türlerinde özellikle FGFR3 genetik mutasyonlarına sahip hastalarda, FGFR inhibitörleri kullanılabilir. Örnekler arasında Erdafitinib yer alır.

İmmünoterapiler: Mesane kanserinde immünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini hedeflemesine yardımcı olur. İmmünoterapi ilaçları şunlar olabilir: Pembrolizumab, Atezolizumab, Nivolumab

Tedavi seçenekleri, hastanın hastalığının evresine, genetik profiline ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Tedavi planını belirlemek için hastaların bir onkologla işbirliği yapması ve özelleştirilmiş bir tedavi planı oluşturması önemlidir.

İYİLEŞME SONRASI TAKIP NASIL YAPILMALIDIR ?

Mesane kanseri tedavisi sonrası takip, hastanın sağlığını izlemek ve olası nüksleri veya tedavi sonrası komplikasyonları erken tespit etmek amacıyla önemlidir. Takip planı genellikle hastanın hastalığının evresine, kullanılan tedaviye ve bireysel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Tipik olarak, takip şunları içerebilir: düzenli doktor muayeneleri, idrar testleri, görüntüleme (BT veya MRG gibi) çalışmaları, sistoskopi gibi invazif prosedürler, tümör belirteçlerinin ölçümü ve semptomların izlenmesi. Takip sırasında hastaların yaşam tarzı seçimleri, sigara içmeme, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi faktörler de göz önünde bulundurulur. İyi bir takip programı, hastaların sağlıklı bir şekilde yaşam sürmelerini ve olası nüksleri veya komplikasyonları erken tespit ederek daha etkili bir müdahale sağlayabilir.