Deri Yassı Hücreli Kanser
21.03.2024
DERİ YASSI HÜCRELI KANSER (YHK) TANI VE TEDAVİSİ
Deri yassı hücreli kanser, derinin üst tabakasında bulunan yassı hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi sonucu ortaya çıkan bir tür cilt kanseridir. Bu kanser türü genellikle güneş ışığına maruz kalan bölgelerde, yüz, kulak, boyun, eller ve kollar gibi ciltte sıkça görülür. Deri yassı hücreli kanserin en önemli nedeni güneşe uzun süre maruz kalmaktır. Bu kanser türünün erken teşhisi ve tedavisi son derece önemlidir, çünkü ilerlediğinde ciltte daha büyük lezyonlar oluşturabilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Erken evrelerde yakalanırsa genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir ve başarıyla tedavi edilebilir. Bu nedenle güneş ışığına maruz kalırken cilt koruyucu önlemlerin alınması ve düzenli cilt muayenelerinin yapılması, deri yassı hücreli kanserin önlenebilir veya erken teşhis edilebilir bir kanser türü olduğunu unutmamak önemlidir.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Deri yassı hücreli kanser kanserine yol açabilen bazı risk faktörleri şunlar olabilir:
Güneş Işığına Maruz Kalma: Uzun süre güneş ışığına maruz kalmak veya güneş yanıkları geçirmek, deri yassı hücreli kanseri riskini artırabilir. Özellikle açık tenli insanlar ve sıkça güneşe çıkanlar daha fazla risk altındadır.
Yaş: Bu kanser türü genellikle yaşla birlikte risk artışı gösterir. Yaş ilerledikçe, cilt hücreleri güneş hasarına daha duyarlı hale gelebilir.
Cilt Tipi: Açık tenli bireyler, sarı saçlı veya mavi gözlü kişiler, cilt kanseri riski daha yüksek olan gruplardandır. Bu cilt tipleri güneşe karşı daha hassastır.
Aile Öyküsü: Aile geçmişi, cilt kanseri riskini artırabilir. Eğer aile üyelerinde cilt kanseri öyküsü varsa, bu riski artırabilir.
Yanıklar ve Yara İzleri: Özellikle yanıklar ve yara izleri gibi cilt hasarları, deri kanseri riskini artırabilir.
Radyasyon Maruziyeti: Radyoterapi veya diğer nedenlerle radyasyona maruz kalmış kişilerde deri kanseri riski artabilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, cilt kanseri riskini artırabilir.
Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, deri kanseri riski taşıyabilirler. Özellikle organ nakli alan veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan kişiler risk altındadır.
HPV Enfeksiyonları: Bazı HPV (Human Papillomavirus) türleri, cilt kanseri riskini artırabilir.
Bu risk faktörleri, deri yassı hücreli kanseri gelişme olasılığını etkileyebilir, ancak herkes bu faktörlere sahip olmasa da cilt kanseri olabilir. Bu nedenle, güneş koruması, cilt muayeneleri ve doktor tavsiyelerini takip etmek, cilt kanseri riskini azaltmada önemlidir.
Resim 1. Deri lezyonlarının karakter değişimi deri kanserleri gelişimi açısından takip edilmelidir.
NASIL OLUŞUR?
Deri yassı hücreli kanserin kanser gelişim mekanizmaları karmaşıktır ve genellikle güneş ışığına maruz kalmanın etkisiyle ortaya çıkar. Uzun süre güneşe maruz kalmak, cilt hücrelerinin DNA'sında hasara neden olabilir. Bu DNA hasarı, normal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına yol açar. Ayrıca, güneş ışığının ultraviyole (UV) ışınları, cilt hücrelerindeki DNA'da mutasyonlara neden olabilir ve bu da kanser gelişimini tetikleyebilir. Cilt kanseri, özellikle açık tenli bireylerde, güneşe fazla maruz kalma, güneş yanıkları ve cilt hasarı gibi risk faktörleriyle birleştiğinde ortaya çıkar. Bu mekanizmalar, deri yassı hücreli kanser kanserinin oluşumuna katkıda bulunan temel faktörlerdir.
BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Deri yassı hücreli kanser kanseri belirtileri şunlar olabilir:
Deri Lezyonları: Kanserin en belirgin belirtisi, ciltte oluşan lezyonlardır. Bunlar genellikle kabarık, kırmızımsı yüzeyler, yaralar veya yüzeyleri pullu ve kabuklu lezyonlar şeklinde görünebilir.
Yara İyileşmeme: Deri üzerindeki yaraların uzun süre iyileşmemesi veya sürekli kanamaya eğilim göstermesi de bir belirti olabilir.
Ağrı ve Kaşıntı: Lezyonlarla birlikte ağrı, kaşıntı veya yanma hissi yaşanabilir.
Renk Değişiklikleri: Deri yüzeyinde renk değişiklikleri, lezyonların büyümesi ve yayılması ile ilişkilendirilebilir. Lezyonlar genellikle koyu renkli veya siyah bir görünüme sahip olabilir.
Kanama: Deri yüzeyindeki lezyonlardan kanama veya kabuklanma gözlemlenebilir.
Büyüme: Kanser hücreleri zaman içinde büyüyebilir ve deri üzerindeki lezyonların boyutunda artış görülebilir.
Bu belirtiler, deri yassı hücreli kanser kanserinin varlığını işaret edebilir, ancak herhangi bir cilt sorunu aynı zamanda bu belirtilere neden olabilir. Eğer bu tür belirtiler yaşıyorsanız veya endişeleniyorsanız, bir dermatologa başvurmanız önemlidir. Dermatolog gerekli incelemeleri yaparak kesin bir teşhis koyabilir ve uygun tedaviyi önerir. Erken teşhis ve tedavi, bu tür cilt kanserlerinin daha iyi sonuçlar almasına yardımcı olabilir.
TANISI NASIL KONULUR?
Deri yassı hücreli kanser kanseri tanısı, genellikle bir dermatolog tarafından fiziksel muayene ve bazı diagnostik testlerle konulur. İlk olarak, dermatolog, ciltteki anormal lezyonları veya değişiklikleri gözlemleyerek potansiyel kanser belirtilerini değerlendirir. Eğer şüpheli bir lezyon bulunursa, dermatolog genellikle deriyi bir biyopsi yaparak incelemek için küçük bir doku örneği alır. Bu biyopsi, lezyonun kanserli olup olmadığını ve türünü belirlemek için laboratuvar testlerine gönderilir. Ayrıca, ciltteki lezyonların büyüklüğü ve yayılma derecesini değerlendirmek için bazen görüntüleme teknikleri kullanılabilir. Tanı konulduktan sonra, kanserin evresi ve yayılma durumu daha fazla testle belirlenir. Bu tanı işlemleri hastalığın tedavi planının oluşturulmasına ve uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesine yardımcı olur.
PATOLOJİK TİPLERİ NELERDİR?
Deri yassı hücreli kanserin (Squamous Cell Carcinoma, YHK) patolojik tipleri şunlar olabilir:
Konvansiyonel YHK: Bu en yaygın tür, tipik olarak cilt yüzeyinin üst tabakasında başlar ve hızlı bir şekilde büyüyebilir. İyi farklılaşmış veya kötü farklılaşmış alt tiplere ayrılabilir.
Bowenoid YHK: Bu tür genellikle cilt yüzeyinde yayılan ve hücrelerin anormal göründüğü bir türdür. Tedavi edilmezse daha ciddi YHK formlarına ilerleyebilir.
Verrüköz YHK : Bu tür cilt yüzeyinde kabarık lezyonlar oluşturur ve tipik olarak daha yavaş büyür. İyi bir prognoza sahip olabilir, ancak tedavi edilmesi gerekir.
Adenoid YHK : Bu tür YHK'nin bazı hücrelerinin glandüler (bez hücreleri gibi) özellikler sergilediği bir alt tipi temsil eder.
Metatipik YHK: Metatipik YHK, YHK ile bazal hücreli kanser arasında bir geçiş formunu temsil edebilir. İki türün özelliklerini birleştirir.
Mikroinvaziv YHK: Bu tür YHK'nin invaziv bir formunu temsil eder ve çevre dokulara daha fazla nüfuz etme eğilimindedir.
Her bir YHK türü, hücresel yapısı ve davranışı açısından farklılık gösterebilir ve tedavi planı ve prognoz üzerinde etkili olabilir. Patolojik değerlendirme, doğru tanı ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde önemlidir.Deri yassı hücreli kanser kanseri tedavisinde ve prognozun değerlendirilmesinde incelenmesi gereken reseptörler ve belirteçler, hastanın spesifik durumuna göre değişebilir. Ancak genel olarak EGFR (Epidermal Growth Factor Receptor), PD-1 (Programmed Death-1) ve PD-L1 (Programmed Death Ligand-1), BRAF (B-Raf Proto-Oncogene, Serine/Threonine Kinase), c-KIT, p16, S100 Proteinleri ve Ki-67 gibi faktörler, tedavi planının ve hastanın prognozunun değerlendirilmesine yardımcı olabilir. Bu reseptörler ve belirteçler, hastanın tıbbi geçmişi ve hastalık durumuna bağlı olarak dikkate alınmalıdır, bu nedenle her hasta için kişiselleştirilmiş bir yaklaşım gereklidir.
Resim 2. Şüpheli deri lezyonu olan bireylerin belirli aralıklarla dermatoloji doktoru muayenesi olması gereklidir.
TÜMÖR EVRELEMESİ NASIL YAPILIR ?
Deri yassı hücreli kanser kanserinin evrelemesi, kanserin yayılım derecesini ve yayılma durumunu belirlemek için kullanılır. Tümör evrelemesi hastanın tedavi planının ve prognozunun belirlenmesine yardımcı olur. Genellikle Amerikan Kanser Derneği tarafından kullanılan Amerikan Ortak Kanser Komitesi (AJCC) tarafından geliştirilen sistem kullanılır ve aşağıdaki aşamalardan oluşur:
Evre 0 (Tis): Karsinoma in situ olarak adlandırılan bu aşama, kanser hücrelerinin yüzeydeki epidermis tabakasında sınırlı olduğunu ifade eder ve çevre dokulara yayılmamıştır.
Evre I: Kanser yüzeyin altına doğru yayılmış ancak yakındaki lenf düğümlerine veya diğer organlara henüz yayılmamıştır. Tümörün boyutu ve derinliği bu evrede değerlendirilir.
Evre II: Tümör daha derinlere yayılmıştır ancak hala lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılmamıştır.
Evre III: Kanser, lenf düğümlerine veya yakın dokulara yayılmıştır, ancak hala daha uzak organlara ulaşmamıştır.
Evre IV: Kanser vücudun farklı bölgelerine veya uzak organlara yayılmıştır. Bu evre, metastatik kanser olarak adlandırılır ve genellikle daha ciddi bir prognoza işaret eder.
Tümör evrelemesi, hastanın fiziksel muayene sonuçlarına, biyopsi sonuçlarına, görüntüleme çalışmalarına (örneğin, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme) ve lenf düğümlerinin durumunu belirlemek için sentinel lenf nodu biyopsilerine dayanır. Bu bilgiler kanserin yayılma durumunu değerlendirmeye yardımcı olur ve uygun tedavi seçeneklerini belirlemekte önemlidir.
EVRELERE GÖRE TEDAVİ NASIL YAPILIR?
Deri yassı hücreli kanser kanserinin tedavisi, kanserin evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. İşte evrelere göre tedavi yaklaşımları:
Evre 0 (Tis) ve Evre I: Bu evrelerde kanser yüzeyde veya çok sınırlı bir alanda bulunur. Tedavi genellikle cerrahi yöntemlerle yapılır. Tümörü çıkarmak ve sağlıklı dokuları korumak için cerrahi eksizyon uygulanır. Bu evrede lenf düğümlerine yayılma riski düşük olduğundan, genellikle lenf düğümlerini çıkarmak gerekmez.
Evre II: Kanser derine doğru yayılmışsa ve lenf düğümlerine henüz yayılmamışsa, cerrahi yine ana tedavi yöntemi olabilir. Derinlemesine cerrahi eksizyon veya Mohs cerrahisi gibi daha geniş cerrahi prosedürler gerekebilir.
Evre III: Kanser lenf düğümlerine yayılmışsa veya yakındaki dokuları etkilemişse, tedavi genellikle cerrahi eksizyonun yanı sıra lenf düğümleri çıkarma da içerebilir. İleri evrelerde radyoterapi veya immünoterapi gibi ek tedavi seçenekleri de düşünülebilir.
Evre IV: Kanser uzak organlara veya vücudun farklı bölgelerine metastaz yapmışsa, tedavi daha karmaşıktır ve genellikle cerrahi tedavi seçenekleri sınırlıdır. Bu evrede sistemik tedaviler, yani kemoterapi, hedeflenmiş ilaçlar veya immünoterapi gibi ilaç tedavileri daha yaygın olarak kullanılır. Bu tedaviler kanserin kontrol altına alınmasına ve semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Tedavi planı her hastanın özel durumuna göre belirlenmelidir. Dermatologlar, onkologlar ve cerrahlar gibi uzmanlar, hastanın kanser evresini ve genel sağlık durumunu değerlendirerek en uygun tedavi seçeneklerini belirlerler. Ayrıca hastaların tedavi sürecinde cilt koruma önlemlerini alması ve düzenli doktor muayenelerine gitmesi önemlidir, çünkü erken teşhis ve tedavi, tedavi başarısını artırabilir.
Resim 3. Deri kanserleri kan veya lenf damarları ile farklı organlara sıçrama potansiyeline sahiptir.
TEDAVİDE KULLANILAN SİSTEMİK İLAÇLAR NELERDİR?
Deri yassı hücreli kanserin tedavisinde kullanılan bazı kemoterapi ilaçları, hedefe yönlendirilmiş akıllı ilaçlar ve immünoterapi ilaçları şunlar olabilir:
Kemoterapi İlaçları:
Fluorourasil (5-FU): 5-FU, hızla bölünen kanser hücrelerini hedefleyen bir kemoterapi ilacıdır ve YHK'nin tedavisinde kullanılabilir.
Sisplatin: Sisplatin YHK gibi bazı kanser tiplerinin tedavisinde etkili olan bir başka kemoterapi ilacıdır. DNA replikasyonunu ve hücresel bölünmeyi engelleyerek kanser hücrelerinin büyümesini durdurur.
Hedefe Yönlendirilmiş Akıllı İlaçlar:
EGFR İnhibitörleri (Epidermal Growth Factor Receptor): YHK'nin bazı vakalarında, EGFR inhibitörleri kullanılabilir. Bu ilaçlar EGFR reseptörünün aktivitesini bloke eder ve kanser hücrelerinin büyümesini kontrol altına alır.
İmmünoterapi İlaçları:
PD-1 İnhibitörleri (Pembrolizumab ve Cemiplimab): YHK'nin ileri evrelerinde veya metastatik vakalarda PD-1 inhibitörleri kullanılabilir. Bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını teşvik ederek tedavi ederler.
Tedavi planı YHK'nin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir. Her hasta için en uygun tedavi seçenekleri, bir onkolog veya dermatolog tarafından belirlenmelidir ve hastanın özel durumuna göre kişiselleştirilmelidir.
İYİLEŞME SONRASI TAKIP NASIL YAPILMALIDIR ?
Deri yassı hücreli kanseri tedavi edildikten sonra, hastaların düzenli bir takip programına katılması önemlidir. İyileşme sonrası takip, kanserin yeniden ortaya çıkmasını veya metastaz yapmasını erken teşhis etmeyi amaçlar. Takip programı genellikle dermatologlar veya onkologlar tarafından yönlendirilir ve aşağıdaki unsurları içerebilir: düzenli cilt muayeneleri, lenf düğümlerinin kontrolü, görüntüleme çalışmaları, kan testleri ve belirli belirtilerin izlenmesi. Takip süreci hastanın tedavi geçmişi, evre, risk faktörleri ve tıbbi geçmişi dikkate alınarak kişiselleştirilir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırabilir ve tedavi sonrası yaşam kalitesini iyileştirebilir, bu nedenle düzenli takip programına katılmak önemlidir.