Vajina Kanseri

21.03.2024

VAJİNA KANSERİ TANI VE TEDAVİSİ

Vajina kanseri kadınların vajinal bölgesindeki hücrelerin kontrolsüz büyümesi ve çoğalması sonucu gelişen bir kanser türüdür. Vajina rahim ile dışarıdaki cilde kadar uzanan bir tünel şeklinde bir organdır ve vajina kanseri bu tünelin iç duvarlarında veya yüzeyinde ortaya çıkabilir. Vajina kanseri nadir görülen bir türdür, ancak ciddi sonuçlara yol açabilir. Risk faktörleri arasında HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonları, yaş, sigara içme, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve radyasyon tedavisi öne çıkar. Erken teşhis ve tedavi vajina kanseri tedavisinde kritik bir öneme sahiptir, çünkü erken evrelerde yakalanan kanserler daha iyi tedavi edilme şansına sahiptir. Vajina kanseri kadınların cinsel sağlığını etkileyebilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir, bu nedenle düzenli jinekolojik muayeneler ve HPV aşısı gibi önleyici önlemler önemlidir.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Vajina kanseri risk faktörleri şunlar olabilir:

HPV (Human Papillomavirus) Enfeksiyonu: Yüksek riskli HPV türleri (örneğin, HPV 16 ve 18), vajina kanserinin gelişiminde en önemli risk faktörlerinden biridir.

Yaş: Vajina kanseri riski genellikle yaşla birlikte artar. Genç yaşlarda nadir görülür, ancak menopoz sonrası dönemde daha sık görülebilir.

Sigara İçme: Sigara içmek vajina kanseri riskini artırabilir.

Bağışıklık Sistemi Sorunları: Zayıf bir bağışıklık sistemi, HPV enfeksiyonlarına karşı direnci azaltabilir ve vajina kanseri riskini artırabilir.

Kronik Vajinal Tahriş: Uzun süreli vajinal tahriş veya enfeksiyonlar, kanser riskini artırabilir.

Radyasyon Tedavisi: Pelvik bölgeye radyoterapi uygulanmış olanlar, vajina kanseri riski altında olabilirler.

Cinsel Aktivite: Erken yaşta cinsel aktiviteye başlama, çok sayıda cinsel partner veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, risk faktörleri arasında sayılabilir.

Aile Öyküsü: Ailesinde vajina kanseri öyküsü bulunan kişiler, genetik faktörler nedeniyle daha yüksek risk altında olabilirler.

Vajinal Enfeksiyonlar: Kronik vajinal mantar veya bakteriyel enfeksiyonlar, kanser riskini artırabilir.

Risk faktörleri kişiden kişiye değişebilir ve herkes aynı risk altında değildir. Ancak bu faktörleri anlamak, kişinin sağlığına daha fazla dikkat etmesine ve önleyici önlemler almasına yardımcı olabilir. HPV aşısı almak, düzenli jinekolojik muayeneler yaptırmak ve cinsel sağlık önlemlerine dikkat etmek, vajina kanseri riskini azaltmada önemlidir.

Resim 1. Vajina kanseri vajinal kanaldan gelişen bir jinekolojik kanserdir.

NASIL OLUŞUR?

Vajina kanseri gelişim mekanizmaları karmaşık bir süreçtir ve genellikle HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonları ile ilişkilendirilir. HPV vajina hücrelerine bulaşarak hücresel DNA'da değişikliklere yol açabilir ve kanser öncesi lezyonların (VIN) oluşumuna neden olabilir. Bununla birlikte, HPV enfeksiyonu tek başına yeterli değildir ve diğer faktörler de rol oynar. Kronik vajinal tahriş, uzun süreli enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve hormonal değişiklikler vajina kanseri riskini artırabilir. Genetik faktörlerde etkili olabilir ve ailesinde vajina kanseri öyküsü bulunan kişilerde risk daha yüksek olabilir. Vajina kanseri gelişim mekanizmaları, genellikle HPV enfeksiyonlarına bağlanırken, bu enfeksiyonların diğer risk faktörleri ile etkileşimi kanserin oluşumunu etkileyebilir.

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Vajina kanseri belirtileri şunlar olabilir:

Vajinal Kanama: En yaygın belirti, vajinal kanamadır. Özellikle cinsel ilişki sonrası veya menopoz sonrası dönemde ortaya çıkabilir.

Vajinal Akıntı: Kötü kokulu veya kanlı vajinal akıntı görülebilir.

Ağrı ve Rahatsızlık: Pelvik bölgede ağrı, baskı hissi veya rahatsızlık hissi yaşanabilir.

İdrar Yolu Problemleri: İdrar yapma sorunları sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı veya zorlanma gibi belirtiler görülebilir.

Kabızlık veya İshal: Vajina kanseri, bağırsak hareketlerini etkileyebilir ve kabızlık veya ishal oluşabilir.

Ağrılı Cinsel İlişki: Cinsel ilişki sırasında ağrı veya rahatsızlık hissi olabilir.

Toplumun Altta Kalmış Bölgesinde Kitlenin Görünmesi: Vajina dışında veya içinde bir kitle veya şişlik fark edilebilir.

Bu belirtiler vajina kanseri belirtileri olabilir, ancak başka sağlık sorunları ile de ilişkilendirilebilirler. Herhangi bir endişeli belirti durumunda, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek ve daha fazla değerlendirme yapılması önemlidir. Erken teşhis, vajina kanserinin etkili bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olabilir.

TANISI NASIL KONULUR?

Vajina kanseri tanısı bir dizi tıbbi test ve inceleme sonucunda konulur. Tanı süreci hastanın semptomları, tıbbi öyküsü ve fizik muayenesi ile başlar. Genellikle bir jinekolog veya onkolog, vajinal lezyonların veya anormal dokunun varlığını değerlendirir. Tanıda kullanılan en yaygın yöntemlerden biri biyopsi yapılmasıdır. Bu işlem sırasında, vajinal dokudan örnekler alınır ve patolojik inceleme ile kanser hücrelerinin varlığı doğrulanır. Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme testleri kanserin evresini belirlemek ve yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir. Ayrıca, kanser hücrelerinin yayılmasını ve lenf bezlerine sıçramasını belirlemek amacıyla lenf nodu biyopsileri yapılabilir. Vajina kanseri tanısı hastanın kanserin türü, evresi ve tedavi planının oluşturulması için kritik öneme sahiptir ve bir onkolog tarafından yürütülmelidir.

PATOLOJİK TİPLERİ NELERDİR?

Vajina kanseri farklı hücre tiplerinden kaynaklanabilen çeşitli patolojik tiplere sahip olabilir. Vajina kanserinin patolojik tipleri şunlar arasında sıralanabilir:

Skuamöz Hücreli Karsinom: Vajina kanserinin en yaygın tipidir ve vajinal yüzey hücrelerinden kaynaklanır.

Adenokarsinom: Vajina dokusunun bez hücrelerinden kaynaklanır ve daha nadir görülür.

Melanoma: Vajina içinde veya etrafındaki melanositlerden kaynaklanır ve pigment üreten hücrelerden gelir.

Adenoid Kistik Karsinom: Vajina salgı bezlerinden kaynaklanan nadir bir kanser türüdür.

Vajina kanseri patolojik tipleri, kanserin biyolojik özelliklerini ve tedavi yaklaşımını etkileyebilir. Tanı konduktan sonra patolojik inceleme, kanserin tipini ve evresini belirlemeye yardımcı olur ve tedavi planını şekillendirmede önemlidir. Her hasta için uygun tedaviyi belirlemek için patolojik tür, hastanın tıbbi geçmişi ve kanserin özellikleri dikkate alınmalıdır. Vajina kanseri tedavisinde değerlendirilmesi gereken önemli reseptörler ve moleküler belirteçler bulunmaktadır. Bu belirteçler, kanserin biyolojik özelliklerini ve tedavi seçeneklerini anlamak için kullanılır. Öncelikle, HPV (Human Papillomavirus) durumu, yüksek riskli HPV türlerinin varlığını tespit etmek için değerlendirilir, çünkü HPV enfeksiyonları vajina kanserinin başlıca nedenlerinden biridir. Hormonal reseptörler olan ER (Estrogen Receptor) ve PR (Progesterone Receptor) ifadesi, hormonal tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde önemlidir. Her2 (Human Epidermal Growth Factor Receptor 2) ifadesi, bazı vajina kanseri türlerinin belirlenmesi ve hedefe yönelik tedavilerin seçilmesinde etkilidir. Ayrıca, PD-L1 (Programmed Death-Ligand 1) ifadesi, immünoterapi tedavisi potansiyelini değerlendirmek için incelenir. Bu reseptörler ve belirteçler, tedavi planının oluşturulması ve hastanın kanserine özgü ihtiyaçlarının karşılanmasında kritik bir rol oynar. Ancak hangi belirteçlerin test edileceği ve hangi tedavi seçeneklerinin kullanılacağı, hastanın tıbbi geçmişi ve kanserin özellikleri göz önünde bulundurularak bir onkolog tarafından belirlenmelidir.

Resim 2. Vajinal kanser pelvik ağrı, kanama ve akıntı gibi farklı şikayetlere yol açabilir.

TÜMÖR EVRELEMESİ NASIL YAPILIR ?

Vajina kanseri evrelemesi, kanserin yaygınlığını ve ilerlemesini belirlemek amacıyla kullanılan bir süreçtir. Bu evreleme, hastanın tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve prognozun tahmin edilmesinde önemlidir. Vajina kanseri evrelemesi aşağıdaki şekilde yapılır:

Evre 0 (Karsinoma in Situ veya VIN 3): Bu erken evre, kanser hücrelerinin vajina yüzeyinin hemen altındaki tabakada sınırlı olduğu bir aşamayı ifade eder. Tedavi genellikle cerrahi müdahale ile lezyonların çıkarılması veya yakından takip ile yapılır.

Evre I: Bu evrede kanser vajina yüzeyinde veya yakınındaki dokulara sınırlıdır.

Evre II: Kanser vajina bölgesinde daha fazla yayılmıştır, ancak hala bu bölge ile sınırlıdır.

Evre III: Bu evrede kanser, vajina bölgesinin dışına yayılmıştır ve çevreleyen lenf bezleri veya diğer pelvik organlara sıçramış olabilir.

Evre IV: Bu ileri evrede kanser vajina bölgesinin dışındaki organlara veya vücudun diğer bölgelerine metastaz yapmıştır.

Vajina kanseri evrelemesi, genellikle fiziksel muayene, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bazen pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi görüntüleme çalışmaları ve patolojik inceleme ile yapılır. Bu evrelemeler sonucunda kanserin evresi belirlenir ve tedavi planı bu bilgilere göre oluşturulur. Her hasta için tedavi planı, kanserin özgül durumuna ve hastanın sağlık durumuna göre kişiselleştirilir.

EVRELERE GÖRE TEDAVİ NASIL YAPILIR?

Vajina kanseri tedavisi, kanserin evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişen farklı yaklaşımları içerebilir. İşte vajina kanseri evrelerine göre genel bir tedavi yaklaşımı:

Evre 0 ve Evre I: Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale anahtar bir rol oynar. Bu cerrahi operasyon, tümörü çıkarmayı ve kanseri kontrol altına almaya çalışmayı içerir. Genellikle vajina bölgesinin bir kısmının veya tamamının çıkarılması (vajinektomi) gerekebilir. Cerrahi sonrası radyoterapi veya bazen kemoterapi gibi adjuvan tedaviler de kullanılabilir, ancak her hasta için ayrıca belirlenir.

Evre II ve Evre III: Tedavi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir, ancak cerrahi daha yaygın bir alana uygulanabilir. Bu durumda vajinektomi daha geniş bir alana yapılabilir ve lenf bezlerinin çıkarılması gerekebilir. Cerrahi sonrası radyoterapi veya kemoterapi gibi adjuvan tedaviler sıklıkla kullanılabilir. Eğer kanser, lenf bezlerine veya diğer organlara yayılmışsa, bu bölgelere yönelik ek tedaviler gerekebilir.

Evre IV: Tedavi genellikle palyatif tedavilere (semptomların kontrolü ve yaşam kalitesinin artırılması) odaklanır. Sistemik tedaviler (kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar) ve immünoterapi gibi seçenekler bu aşamada kullanılabilir.

Tedavi planı her hasta için özelleştirilir ve hastanın sağlık durumu, tümörün biyolojik özellikleri ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir. Vajina kanseri tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve bir onkolog, cerrah, radyasyon onkoloğu ve diğer uzmanlar tarafından yönetilmelidir.

Resim 3. Vajinal kanser tanısı pelvik muayene ve biyopsi ile konulmaktadır.

TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLAR NELERDİR ?

Vajina kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapiler, akıllı ilaç tedavileri ve immünoterapiler şunlar olabilir:

Kemoterapiler:

Platin Bazlı Kemoterapiler: Genellikle kanserin yaygınlığına ve evresine bağlı olarak karboplatin veya cisplatin gibi platin içeren ilaçlar kullanılabilir.

Paklitaksel veya Dosetaksel : Bu ilaçlar kanser hücrelerinin büyümesini durdurarak tedavi edebilir.

Akıllı İlaç Tedavileri :

Bevasizumab: Bu ilaç tümörün damarlarının büyümesini engelleyerek vajina kanseri tedavisinde kullanılır.

İmmünoterapiler:

İmmünoterapi vajina kanseri tedavisinde daha yeni bir yaklaşımdır ve özellikle bazı belirli moleküler belirteçlere sahip hastalar için kullanılır. İmmünoterapiler arasında:

Pembrolizumab: Bu ilaç PD-L1 ifadesi pozitif olan hastalarda immünoterapi olarak kullanılabilir.

Nivolumab: PD-L1 ifadesi pozitif olan hastalar için bir immünoterapi seçeneğidir.

Tedavi planı, hastanın spesifik durumuna, tümörün özellikleri ve evresine bağlı olarak belirlenir. Bu nedenle, vajina kanseri tedavisi bir uzman doktor tarafından hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre oluşturulur.

İYİLEŞME SONRASI TAKIP NASIL YAPILMALIDIR ?

Vajina kanseri tedavisi sonrası takip hastanın sağlığını izlemek ve olası nüksleri veya tedaviye yanıtı değerlendirmek amacıyla önemlidir. Takip programı genellikle düzenli doktor muayenelerini, kan testlerini (CA-125 düzeyleri gibi), görüntüleme çalışmalarını (bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme) ve semptomların izlenmesini içerir. Takip sıklığı hastanın kanserin evresine, tedaviye yanıtına ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Takip, erken teşhis ve olası nüksleri veya komplikasyonları erken tespit etmek amacıyla kritik bir rol oynar. Hastalar, takip planlarını düzenli olarak izlemeli, semptomlarını rapor etmeli ve hekimleri ile iletişim halinde olmalıdır. Bu sayede vajina kanseri tedavisi sonrası yaşam kalitesi artırılabilir ve hastaların sağlıklı bir şekilde iyileşmeleri sağlanabilir.